Trt Formula 1 Yayınları ve Formula 1 Medyası
Uzun zamandır yazmak istediğim ama gelişmeleri beklediğim bir yazıdır F1 & TRT yazısı. Öncelikle bilgilerimin kendi dahilim sınırında kulağıma gelenlerden ibaret olup yanlış olma ihtimalinin olduğunu belirteyim ve asla bu sektöre emek veren hiç bir kimseyi yerme amaçlı olmadığını belirterek başlıyorum.
Şimdi efendim önce 2008 senesi sonuna gidelim. 2008 senesini NTV'den sonra Formula 1 yayın haklarını alan Doğan grubunun son senesiydi, özellikle Türkiye GP gelmesinden sonra reklam pastasından istediği payı almasına rağmen gereken sıçramayı yapamadığı ve Yüksek bedelli yayın hakkı yüzünden Doğan yeni ihalede yer almayı reddetti, o zamanlar Doğan grubunun içinde çalıştığımdan turuzim sektöründe olsam da Doğan grubuyla ilgili haberler geliyordu devamlı. Eğer 2009'da bir sponsor bulabilseydi -ki bunun için hiç uğraşmadı grup- yeniden ihaleye girecekti ve alacaktı ancak sponsor bulamayınca işler değişti ve grup çekildi.
Ardından 2009 senesi için BBC atağını izledik avrupa'da ardından bizde herkes haber bekliyordu. Öncelikle ING sponsorluğunda TRT ihaleye girdiği haberleri döndü ama ING'nin yatırım sebeplerinden dolayı bu işe girmedi diye biliyorum.
Ardından yarışların başlamasına 1 hafta kala hâlâ hiç bir açıklama haberi gelmemesi TRT'nin ne kadar isteksiz olduğunun en büyük göstergesi bence zira bir kanal Formula 1 gibi büyük bir yatırımı 1 hafta önceden tam kadro karşılardı diye düşünüyorum.
Neyse Trt'den hepimizi mutlu eden açıklama geldikten sonra doğal olarak çok büyük bir sevinç yaşandı Formula 1 camiasında, ardından gelen soru ise yarışı kimlerin anlatıp kimlerin yorumlayacağıydı. Herkes TRT'den güzel hamle beklemiyordu hepimizin gözü Serhan Acar - Okay Karacan ikilisinde olsa da artık umduğumuzu değil bulduğumuzu izleyecektik ki 1 haftaya kadar yayının olup olmayacağı belli değildi.
Ardından beklenmedik bir hamle geldi TRT tarafından, Serhan Acar ve Okay Karacan TRT kadrosundaydı, bunda tabii ki Serhan ve Okay'ın payı çok büyük. Bildiğim kadarıyla ahım şahım ücretler almıyorlar sadece Formula 1'e gönül verdikleri için bu sporun içinde kalmak adına TRT ile anlaştılar ki bu hepimizi sevindirdi.
Şimdi efendim önce 2008 senesi sonuna gidelim. 2008 senesini NTV'den sonra Formula 1 yayın haklarını alan Doğan grubunun son senesiydi, özellikle Türkiye GP gelmesinden sonra reklam pastasından istediği payı almasına rağmen gereken sıçramayı yapamadığı ve Yüksek bedelli yayın hakkı yüzünden Doğan yeni ihalede yer almayı reddetti, o zamanlar Doğan grubunun içinde çalıştığımdan turuzim sektöründe olsam da Doğan grubuyla ilgili haberler geliyordu devamlı. Eğer 2009'da bir sponsor bulabilseydi -ki bunun için hiç uğraşmadı grup- yeniden ihaleye girecekti ve alacaktı ancak sponsor bulamayınca işler değişti ve grup çekildi.
Ardından 2009 senesi için BBC atağını izledik avrupa'da ardından bizde herkes haber bekliyordu. Öncelikle ING sponsorluğunda TRT ihaleye girdiği haberleri döndü ama ING'nin yatırım sebeplerinden dolayı bu işe girmedi diye biliyorum.
Ardından yarışların başlamasına 1 hafta kala hâlâ hiç bir açıklama haberi gelmemesi TRT'nin ne kadar isteksiz olduğunun en büyük göstergesi bence zira bir kanal Formula 1 gibi büyük bir yatırımı 1 hafta önceden tam kadro karşılardı diye düşünüyorum.
Neyse Trt'den hepimizi mutlu eden açıklama geldikten sonra doğal olarak çok büyük bir sevinç yaşandı Formula 1 camiasında, ardından gelen soru ise yarışı kimlerin anlatıp kimlerin yorumlayacağıydı. Herkes TRT'den güzel hamle beklemiyordu hepimizin gözü Serhan Acar - Okay Karacan ikilisinde olsa da artık umduğumuzu değil bulduğumuzu izleyecektik ki 1 haftaya kadar yayının olup olmayacağı belli değildi.
Ardından beklenmedik bir hamle geldi TRT tarafından, Serhan Acar ve Okay Karacan TRT kadrosundaydı, bunda tabii ki Serhan ve Okay'ın payı çok büyük. Bildiğim kadarıyla ahım şahım ücretler almıyorlar sadece Formula 1'e gönül verdikleri için bu sporun içinde kalmak adına TRT ile anlaştılar ki bu hepimizi sevindirdi.
2009 ve Şifreleme Olayı
Seneye aksaklıklarla başladı aslında Trt zira ilk yarışta yayının 50 dakikası tüm platformlarda kesilmesi, Trt logosunun konumu ve ekran çözünürlüğü ayarları yüzünden çok çektiler. Tabii ki bu bir yargı olamazdı ve bu aksaklıklar zamanla çözüldü.
Ancak çözülemeyecek en büyük sorun ise şifreleme sorunu! Aslında bu bir sorun değil, uluslararası organizasyonların yayın haklarını kendi ülkelerinde yayınlamak üzere alan bir kanal yayınları sadece kendi ülkesinde yayınlayabilir. Eğer bu kanal kendi ülkesi bir yerden izlenebilecek bir pozisyondaysa yani uydu yayını yapıyorsa bu yayını şifrelemek zorundadır. Yani bu ne demek oluyor, daha önce Dünya Kupaları, Şampiyonlar Ligi gibi organizasyonlarda olduğu gibi uydu yayınları şifrelenmek zorunda.
TRT'de böyle yaptı ve yayınları uyduda şifreledi ancak karasal, kablo tv, Digitürk, D-Smart gibi platformlardan rahatlıkla izlene bilmekteydi. Aslında TRT bu olayı da 2009 sonlarına doğru çözdü onada değineceğim ama önce işin finansal yönüne bakalım.
Bir kanal bir ihaleye 5-7 Milyon $ arası para yatırdığını düşünürsek karşılığını almak ister. Trt 2009 gibi Formula 1 için vasat geçen bir sezonda Türk Telekom sponsorluğu ile biraz rahatladı aslında ancak izlenme oranları yine yetmiyordu ekstra reklamlar için. Öyle ki yarışlar hiç reklamsız ardından 1 reklam kuşağı ile yaymlanmaya başlanmıştı. Benim korkum 2009 senesi sonunda Türk Telekom'un desteği çekeceğiydi ama öyle bir şey olmadı.
Reyting bakımından da ülke olarak bir türlü gereken değeri veremediğimiz Formula 1 yine kötü durumdaydı, yarış olmadığı hafta yayınlanan eski kuşak türk sineması Foruma 1'den daha fazla reyting topluyordu.
Bu Trt yönetimini rahatsız etse de desteğini çekmemesi sevindiriciydi.
2010 Yayınları
Trt sezona bıraktığı gibi verdiği önemden birşey kaybetmeden aynı kadroyla başladı. Bu sezonun diğer sezondan kat be kat rekabetçi geçecek olması Trt için bulunmaz bir fırsat oldu.
Ayrıca Trt'nin reyting ölçümlerinden çıkması Formula 1'in kemik izleyici kitlesi ve yeni rekabetlerle reklam gelirlerini arttırdı ki artık 2 kuşak reklam olmaya başladı ve bu reklamların süresi/çeşitliliği arttı.
Serhan Acar'ın her yarışta stüdyodan değil de gidip yerinde anlatması mükemmel bir olaydı zaten ama 2. sene özellikle Erbatur ve Dilara'nın özel dosyaları, röportajları çok ses getirmeye ve yarış öncesi-sonrası programlarının izlenirliğini arttırdığı kesin. Ardından Dilara'nın Doğuş grubuyla anlaşması Erbatur Ergenekon'un çok ön plana çıkmasına sebep oldu ki Erbatur'da sempatik kişiliği ve yaptığı haberlerle bunu hak ettiğini gösterdi.
2011'de Bitecek Sözleşmeler ve TRT 3 Teorisi
Buraya kadar herşey iyi giderken kulislerde dönen Türkiye yarışının 2011'de bitecek olan sözleşmesi ve bu nedenle Trt'nin de 2011'de bitecek olan sözleşmesini bitireceği yönünde.
Bu teoriyi asıl destekleyen nokta ise Monza yarışını Trt'nin 1.Kanal'dan 3.Kanal'a kaydırması oldu. Bunu Trt'nin spor kanalı kapsamında yaptığını savunanlar olsa da 2011 teorisi için hiçte mantıksız değildi. Trt,
eğer umduğu reytingi -ki sanıyorum ölçümü kendisi yapıyor- veya reklam gelirini az buldu ki artık Türkiye GP'si de olmadığına göre yayınları TRT 3'e atıp alabildiği kadar reklam geliri alıp aynı saatte Trt 1'de daha çok izlenen bir yapımla gelirini arttırabilirdi ve böyle yaptı. Ayrıca bunu isimlendirmekte çok kolaydı, TRT Spor kanalı açtık o yüzden Formula 1'i oraya gönderdik. Bu kadar basit.
Peki 2011'de Türkiye Yarışı olmazsa ne olacak ? Bu durumda bu gidişle kesin gibi. 2011'den sonra Türkiye'nin takvimde yer alması çok çok zor ve bu durumda bir darbede kesinlikle TRT'den gelir. Zaten az olan izleyici ve reklam gelirleriyle Türkiye'nin çıkmasıyla iyice düşer ve bu yükün altına hiç bir kanal girmez. Böylece bizlerde 2012 Yarışlarını RTL v.s tarzı kanallardan takip ederiz maalesef.
F1 Racing
Trt'nin en büyük hamlesidir belki F1 Racing. Yıllardır bu ülkede emek veren, hakları Doğuş yayın grubuna ait olan dergi 2000 ülke krizi ve 2008 küresel krizden sonra yayını sonlandırmıştı. Özellikle 2000 krizinden sonra 6 aylık arasından sonra tekrar yayına girince ciddi yükseliş yaşayan dergi 2008 krizinden sonra dönemeyecek gibiydi. Ancak Trt 2009'da yaptığı Formula 1 hamlesini dergi'nin telif haklarını satın almasıyla ne kadar ciddi olduğunu gösterdi. Bu derginin çıkması ve eski kıvamını yakalamasında en çok Trt'nin payı olsa da yazarlarından, editörüne kadar dergi ciddi anlamda ülkenin en önemli haberlerinin altına imza atıyor ve ülkede hâlâ tek.
Okay Karacan ve F1 Kulübü
Aslında bu bölümü yazıp yazmamakta bile kararsızdım ama bir açıklama yapma zorunluluğu hissettim kendimi.
Şimdi olay fare dağa küsmüş dağın haberi olmamış durumu aslında. Şöyle açıklamak istiyorum;
Formula 1 klübü programı sunucu Okay Karacan ile 2 senedir ekranlara geliyor ve bizde Formula 1 düşkünleri bu yayınları izliyoruz, izlemek zorundayız. Ancak 2 senedir bir gerçek yüzümüze çok sert vuruluyor ve ses çıkarmıyorduk. o da taraflı yayın!...
Okay Karacan'ın veya ekibin hiç bir art niyeti olduğunu düşünmüyorum ancak gerçekten programda (son 5 yarışa kadar) ciddi anlamda bir taraflı yayın vardı. Devamlı bir McLaren koruma bir Ferrari kötülenmesi vardı. Bunu ben mi abartıyorum acaba dediğimde öyle olmadığını anladım. Özellikle forumlarda ve Ekşi sözlük, İtü sözlük gibi yerlerde konuşulan konu taraflı yayın.
Olay ise Almanya yarışında patlak verdi. Yıllar sonra Aylar sonra Ferrari beklediği galibiyeti duble yaparak bulmuştu. Bu yarışta özellikle takım emirleri çok konuşuldu ama ne olursa olsun Rtl'de başladığım yarış sonrası yayını Trt başlayınca Trt'ye geçtim ama inanılmaz bir şekilde herkes Ferrari performansını konuşurken bizim Formula 1 Kulübü başlar başlamaz Okay abimiz ve stüdyodaki Hamdi isimli konuk bir objektif yayında söylenmeyecek sözler söylemeye başladılar.
Ben aylar sonra gelen galibiyeti kutlayacağımızı umarken ve televizyonda zaferimizin anlatılmasını beklerken onlar komplo teorileri üretmeye başladılar özellikle o konuk öyle şeyler ağza aldı ki telaffuz bile etmek istemiyorum (Bunu Bernie'nin işine geleceği dahi söylendi, ceza almaz ferrari denildi)
Bu olayı gören ben ve searc'ten gördüğüm Ferrari taraftarları Twitter üzerinden Okay Karacan'a ve Trt'nin hesabına tepkimi dile getirdi. Ardından Okay Karacan'dan açıklama beklerken o beklenmedik bir tepki gösterip tepki gösteren herkesi Block'lamayı seçti. Canı sağolsun ama en azından böyle bir tepkiyi hak etmiyorduk.
Ardından değişim olmadı mı ? Evet oldu. Okay Karacan ve Metin Mete abimiz açıklamalar yaptı ve stüdyo'ya seyirci ve özellikle o şahıs (Hamdi diye adlandırıyor kendisini) asla gelmedi stüdyo ya bu çok önemliydi.
Daha önemlisi farklı sesler görmeye başladık Metin Mete bunlardan birisiydi, objektiflik dersi veriyordu adeta programda bu da Okay Karacan'ın yayınını olumlu yönde etkiledi.
Sözün özü bizim asla bir yanlış yaklaşımımız olmadı sadece durumu dile getirdik ve açıklama bekledik bunu açıklama yapmadan da olsa uygulayan Trt'ye veya Okay Karacan'a teşekkürü borç biliriz. Ama kendisine bir kırgınlık her zaman olacak. (Hala block'luyuz bu arada )
Şimdi özellikle bu son bölümde kendimi biraz eleştirdim ve haksız mıyım acaba dedim ama karşıma çıkanlar yalnız olmadığımı gösterdi. Yani tezimi güçlendirmek için Formula 1 forumları ve Sözlüklerden bir kaç alıntım var bunlar Okay Karacan ve Trt'yi yermek için değil sadece böyle düşünen bir grup insanın olduğunun bilinmesi için.
Ben yine eğer kırdıysam Okay Karacan ve ekibinden kendi adıma özür dilerim.
Ben yine eğer kırdıysam Okay Karacan ve ekibinden kendi adıma özür dilerim.
Alıntılar;
Trf1.net-Trt Yayınları
*Cumartesi günü trt radyo dinlerken spiker yarışın reklamını yapıyordu hatta bilet ödüllü bir de soru sordu ama spiker tanıtımı yaparken aynen şöyle dedi ''Hamilton'dan Massa'ya RAIKKONEN'den Alonso'ya dev isimleri ağırlayacağız gibi bir şey.Bu hatalar bu organizasyona ilgisizliğin ne boyutta olduğunu gösteriyor sanırım.
Trf1.net-Trt Yayınları
*Ben de sıkıldım artık hep mclaren hep hamilton button.Biraz da Alonso dan bahsetsinler. -ForzaJenson-
Ekşi Sözlük - Okay Karacan
*canlı yayında olduğunu unutup öffleyip pöffleyebilen, anlattığı her tür spor müsabakasında taraflılığını ortaya koymaktan çekinmeyen, antipatik adam. -sercomputer-
Ekşi Sözlük - Okay Karacan
*formula 1 zamanında tarafsız olmadığına dair bir çok düşünce de bundan önceki ortaya koyan ancak bu türkiye'nin sayılı spikerlerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmeyen güzel insan.
Ekşi Sözlük-Trt F1 yayınlaması
*iyi ve kötü yönleri vardır. serhan acar ve okay karacan'ı kadroya alarak müthiş bir iş yapmışlardır. okay karacan da serhan acar ile birlikte sunsa istanbul'dan katılmasa mükemmel olurdu. ancak görüntü anlamında ise berbat bir yayıncılık yapmaktadırlar. eğer kablo tv'niz var ise rtl kanalına bakıp aradaki farkı görebilirsiniz. rtl'nin yayını dvd kalitesinde iken trt'nin yayını sinemada el kamerası ile çekilen korsan filmlere benzemektedir.
Yorumlar